Sporcu Site

Neye NİYET, Niye DİYET ?

Neye niyet niye Diyet?

Yağ eritmek mi amacınız yoksa Diyet yaparak sağlıklı kalmak mıdır? Yada hem diyet yapmak hem yağ eritmek hem de kendinizi güzelleştirmek mi? Niyetiniz nedir? Diyet yapıyorsanız neden yapıyorsunuz? Bir diyet uyguluyorsunuz ve belli bir süre sonra ‚bu fayda etmedi ben yeni diyet uygulayım’ şeklinde düşünceniz mi var?

Sağlıklı yaşam için başlanan diyetler bir süre sonra çığırından çıkıyor, çevrede ‚beğenilme’ gibi bir niyete bürünüyor. Sonuçta bedeni zayıf, özgüveni ondan da zayıf gençler çıkıyor ortaya.


Günümüz insanı kronik bir diyet içine büründüler. Sağlıklı yaşam çırpınışları aslında sağlıksız bir yaşamın tabelaları mı? Tv’lerde, magazin haberlerinde istemeye istemeye burun kıvırarak seyrettiğimiz ‚anlayış’ bizi takip ederek aynada karşımıza mı çıkıyor yoksa? Postmodern toplumun ‚güzel olmalısın!’

Despotizmini varlığımızın kabul görmesi için atlanması gereken bir çıta mı yaptık yoksa?

Toplum psikolojisini yakından takip ediyorum ve bu konuda ciddi mesafeler kat ettiğimi düşünüyorum. Toplum psikolojisi dedikleri şey bu bireysel psikolojik yapıların konsensüs noktaları olarak ortaya çıktığını görüyoruz. Ve asıl ilginç olan nokta; bireylerin toplamı olarak ortaya çıktıktan sonra tekrar döner bireyin psikolojik yapısını etkiler hale gelir. Yani sosyolojik portreler toplumların psikolojik ruh hallerinin bir sonucu olduğu gibi, bir noktadan sonra da sebebi olur. Hepimiz kendimizi bu sosyolojik aynada değerlendirir ve şekillendiririz.

Bir dönem, selülit kremi markalarını, selülitin ne demek olduğunu biliyormuydunuz? Lahana ve bilumum diyetleri dakika dakika uygulamayı; kilo vermek için bol su içilmesi gerektiğinden haberiniz var mıydı? Saçlarınızı daha dolgun gösterecek şampuan reklamı sayısına, güzellerin mecmuanızda tuttuğu yerlerin sayısına, gazetelerde yayınlanan ‚haftanın rejimi’ sayfalarına, kapınıza bırakılan yeni açılan güzellik salonlarının broşürlerinden her sabah farklı birinin size ‚ merhaba’ demesine, haber bülteninizde yayınlanan ‚bilmem kaç kilodan kaça düştü’ haberlerinin sayısına, kriz döneminde krizlenmeyen tek sektörün kozmetik sektörü olmasına bakın ve geriye yaslanıp ne düşündüğünüzü söyleyin.

Çağ bu anlayışa bağlı hastalıkları da size menüsünden bir bir ikram ediyor. Bir psikoterapist için son on yıla kadar kemikleri sayılacak dereceye gelmiş ama “Kilolarım midemi bulandırıyor!” diyen Anorexia hastalığı (manken hastalığı) görmek bugün TV’de “o kadar da güzel olmayan” birini görmek kadar zordu. Ama şimdi terapistlerin randevu takviminin önemli köşesinde (ölmeden önce yetişebilirseniz tabii!) sıralarını beklemektedirler. (Her 3 Anorexia hastasından 2’si kilo kaybından hayatını kaybetmektedir.)

Konunun analitik tarafı; kişiler sürekli olarak gördüğünü modeller. Bu 5 yaşındaki çocuk için anne veya babayı modellemeyken 25 yaşındaki için de gözünün önünü en fazla meşgul eden olarak kaynağını bulur. Bu ilginç bir psikolojik altyapıdır. Siz reddetseniz, uygunsuz bulsanız bile bir şey sürekli sizin gözünüzün önünde olursa ve adeta size “dayatılırsa” zamanla daha az reddetmeye, savunma bloklarınızı daha gerilerde kurmaya ve bir noktadan sonra da parça parça “o” olmaya başlarsınız. Darwin’in teorisini inşa ederken, maymunlarla senelerce uzun araştırmalar yapması ve zamanın çoğunu onlarla geçirmesinin böyle bir sonuç doğurduğunu iddia edenler psikoanalitik bakış açısına göre çok da yanlış söylüyor sayılmaz. Ya da baba mesleklerinin çocuklar için öncelikli tercih alternatifi olmasının sebebi başka sebeplerin yanında bu analitik beslenmedir. Modelleme kişi için önemli bir psikolojik besin kaynağıdır. Ve de bugün TV’mizde de bu kadar güzel “model”ler arz-ı endam ederken, başka yerde model aramaya gerek var mı?

Toplumun asıl meselesi güzellik midir?

İnsanlar kendine bakmalıdır ve tabiki güzelleştirebilir. Buna itirazımız olamaz. İtirazımız sadece ‚beğenilme’ duygusunun gençlerin damarlarına karışmış esir alıcı narkotik yanıyla ilgilidir. Ve bu beğenilme duygusunun da tek olmazsa olmazının adeta bir slogan halinde “güzellik de güzellik” olmasınadır. Bu dürtünün kişiyi sağlıklı olmak amacından çok beğenilmek için bir ruhsal sağlıksızlığa sokması ve borsa gibi bir gözünün tartıda iniş-çıkışları takip etmenin temel hayat meşgalesi olmasınadır.

Psikoloji bilimi öyle ilginçtir ki sağlıklı olmak için yapılanın doğru olması yetmez, arkasındaki duygunun da doğru olması gerekir. Yemenize içmenize dikkat etmeniz elbette güzeldir; ancak arkasındaki esir edici bir “beğenilme” dayatmasıysa da mı? Ve sonuçta da bedeni zayıf; ama özgüveni ondan da zayıf bir gençlik karşımıza çıkacaksa da mı? Velhasıl dememiz o ki asıl mesele diyeti sağlıklı olmak için yapmakta değil, gayet sağlıksız bir bakış açısının sonucu olarak topluma karşı “kabul görmek” için yapıyor olmaktadır.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir